Ocak 05, 2012

Birahane Darbesi

Yazıda çoğunlukla yetkin Wikipedia sayfaları olmak üzere muhtelif kaynaklardan yararlanılmış, çevirisi tarafımca yapılmıştır. Bazı tespitler kendime ait olmakla beraber olaylar ve belirtilmiş konuşmalar gerçektir.


İktidarı ele geçirmek, Hitler’in çok önceden beri aklındaydı. Uzun Bıçaklar Gecesi‘nden çok daha önce iktidarı zorla ele geçirmek için bir planı vardı. Hitler 1920′lerin başında insanlar arasında nutuklar atarak sempati kazanmıştı ve NSDAP’ın çekirdek kadrosu daha o zamanlar onun karizmasına ve fikirlerine kapılmıştı. Hermann Göring, Rudolf Hess ve Ernst Röhm bu zamanlarda Hitler ile yakın ilişkiler kurmuşlardır. Hitler’in o dönemden itibaren edindiği anti-yahudi ve anti-komünist düşüncelerinde onu en çok etkileyenlerden biri de Beyaz Ruslar olarak adlandırılan (bugünkü Beyaz Rusya‘dan farklı olarak) Rus Devriminden kaçan milliyetçi sosyalistlerdir (national socialist). Aufbau Vereinigung (bkz. Wikipedia) adlı bu grup Hitler’e Yahudi komplolarını ve Bolşevizm’e akan uluslararası varlıktan söz etmişlerdir. Yine bu dönemde Hitler sonraları görüş ayrılığına düşeceği General Erich Ludendorff ile de tanışmış ve Alman sosyetesine dahil olmuştur. Hitler bu zamanlarda özellikle Bavyera’da çok meşhurdur ve fikirlerini benimseyenler bulunmaktadır.

Erich Ludendorff
Hitler’in ilk darbe girişimi, bütün Almanya’nın yönetimini birdenbire ele geçirmekten çok uzaktı. Birahane Darbesi (bkz. Bürgerbräukellerputsch) 8-9 Kasım tarihlerinde denenmiş bir darbe girişimiydi ve ilk etap olarak sadece Bavyera’nın yönetimini devralmayı amaçlıyordu. Belirtmek gerekir ki o dönemdeki “birahane” kavramıyla bugünkü arasında büyük fark var. Özellikle güney Alman şehirlerinde birahane deyince düşünmeniz gereken şey yüzlerce hatta binlerce insanın toplandığı bir alan ve bugünkü gibi günlük muhabbetlerden çok sosyal ve politik meselelerin konuşulduğu bir paylaşım noktası, ileri gelenlerin halka hitap ettiği alan. Bürgerbräukelle de o dönemde Münih’in en büyük birahanesiydi. Hitler bu gibi birahanelerde yaptığı konuşmalarla büyük ilgi toplamıştı ve o dönemin üçlü Bavyera yönetiminde bulunan devlet komiseri Gustav von Kahr, Reichswehr komutanı General Otto von Lossow ve devlet polisi başkanı Albay Hans von Seisser hareketlerinden anlaşıldığı kadarıyla Hitler’e sempatiyle yaklaşıyorlardı. Zira merkezden gelen ve Hitler’in propagandasını engellenmesini isteyen emirleri uygulamıyorlardı.

Gustav Ritter von Kahr





Birahane Darbesi’nin ilk ayağı olan Bavyera’nın ele geçirilmesi için Hitler’in planı Weimar Hükümeti karşıtı olan bütün silahlı Bavyeralıları emri altına toplamak ve o zamanki adıyla Reichswehr’in (Alman ordusu) desteğiyle Bavyera’nın yönetimini ele geçirip Berlin’e yürümekti. Bu dönemde Ludendorff Hitler’e Alman İşçi Partisi’ne sızmasını öğütlemiştir. Partiye katılan ve kısa sürede yükselen Hitler, konumunun da yardımıyla yaklaşık 15,000 kişilik bir grup toplayabilecek durumdaydı. Kampfbund olarak adlandırılacak bu grubun (bkz. Wikipedia) büyük çoğunluğu eski askerlerden oluşmaktaydı. Takip eden günlerde Hitler neredeyse her gün komiser von Kahr ile görüşüyor ve ondan kendisine katılmasını istiyordu. Ancak von Kahr monarşiyi restore etmek isterken Hitler diktatör olmak peşindeydi. 

Hitler'in Alman İşçi Partisi'ne kayıt belgesi

Hitler, Mussolini’nin yaptığı gibi bir yürüyüşle (bkz. Roma Yürüyüşü) Berlin’e girmek ve yönetimi ele almak istiyordu ve Münih’i de bu yolda bir üs olarak kullanmayı planlıyordu. Hitler’in ilk hamlesi büyük bir SA topluluğuyla von Kahr’ın 3,000 kişiye konuşma yaptığı Bürgerbräukelle’ye gitmek oldu. 600 kişilik grup akşam saatlerinde birahaneyi kuşattı ve bir makineli tüfek de kapıya doğrultuldu. Hitler ve yanındakiler (Hermann Göring, Alfred Rosenberg, Rudolf Hess, Ernst Hanfstaengl, Ulrich Graf, Johann Aigner, Adolf Lenk, Max Amann, Scheubner-Richter, Wilhelm Adam dahil yaklaşık 20 kişi) içeri daldı, Hitler bir el ateş ederek bir masanın üstüne çıktı ve bağırdı: 

Nasyonal devrim başladı. Bina 600 kişiyle sarıldı. Kimsenin çıkmasına izin vermiyorum. Bavyera ve Berlin hükümetleri görevden azledildi. Yeni bir hükümet bir an önce kurulacak. Reichswehr ve polis barakaları ele geçirildi. İkisi de gamalı haç altında birleşti.
Elbette hükümetler azledilmemişti, barakalar ele geçirilmemişti ve Naziler hariç kimse swastika altında birleşmemişti. Hitler ve Rudolf Hess; Gustav von Kahr, Otto von Lossow ve Hans von Seisser’i silah zoruyla başka bir odaya geçirtti ve ya kendilerine katılacaklarını ya da vurulacaklarını söyledi. Hitler özellikle von Kahr’ın yanında yer almasını bekliyorsa da, von Kahr bu öneriyi reddetti.

Lossow
Odadaki gerginliğin aksine ana salonda görece bir sakinlik yaşanıyordu. Kimse dışarı çıkarılmasa da mutfaktan kaçanlar yine olmuştu ama bir kesim Hermann Göring’in nutuğunu dinliyordu. Naziler Ludendorff’u çağırarak biraz daha avantaj elde etmek istediler. Hermann Kriebel İmparatorluk Savaş Bayrağı (bkz. Reichskriegsflagge) ile bekleyen Ernst Röhm’ü arayarak şehrin önemli binalarını ele geçirmesini istedi. Yine aynı anlarda Gerhard Rossbach‘ın emri altında birleşen subay okulu öğrencileri de diğer önemli yerleri ele geçirmek için işe başladılar.

İçeride işlerin gerginleştiğini hisseden Hitler 15 dakika önce söz verdiği konuşmayı yapmak için anında olaya müdahale etti ve salondaki hava birden değişti. von Kahr destekçisi olan ve o anın tanığı olan Doktor Karl Alexander von Mueller şöyle anlatmış:

Hayatım boyunca insanların tutumunun birkaç dakikada, neredeyse birkaç saniyede böylesine kolayca değiştiğini görmedim. Hitler sadece birkaç çümleyle dinleyicileri resmen terslerine çevirmişti, sanki bir eldivenin içini dışına çıkarmak gibiydi. Neredeyse bir hokus-pokus, bir sihir gibiydi.
Hitler’in konuşması bittiğinde büyük bir alkış koptu. Konuşması kısaydı ve neden böyle bir girişimde bulunduğunu açıklıyordu. Ama seçtiği kelimeler öylesine etkiliydi ki birden bire kalabalığın desteğini eline aldı. Akşam 21.00 sularında Ludendorff geldi. Üç yöneticinin bulunduğu içerideki odada da tansiyon biraz azaldıysa da von Kahr hala Hitler’e katılmamakta direniyordu. Ama en sonunda isteksiz de olsalar pes ettiler. Hitler başka bir olaya müdahale etmek için birahaneden ayrıldı. 10.30 sularında da von Kahr dahil olmak üzere yöneticiler serbest bırakıldı.
Ernst Röhm

9 Kasım günü saat 03.00′te darbe ilk ölülerini verdi. Yerel garnizon Reichswehr barakalarına gitmeye çalışan Röhm’ün adamlarını birahaneden çıkarken yakaladı. Pusuya düşen darbeciler geri çekilmek zorunda kaldı. Bu sırada Reichswehr subayları bütün garnizonu alarm durumuna geçirdi ve destek birlik istedi. Bütün bunlar olurken bir SA birliği de öneden belirlenmiş Yahudileri tutuklamaya başladı. Bazıları yakalandı, bazıları kaçmayı başardı. Yabancı ataşeler de ev hapsine alındı.

09.00 sularında Hitler darbenin bir sonuca varamadığını anladı. Darbeciler ne yapacaklarını bilmiyorlardı ve pes etmek üzereydiler. O anda Ludendorff sahneye çıkıp “Yürüyeceğiz” diye bağırmasa kimsenin ne yaptığını bildiği yok. Hitler’in ve Röhm’ün birlikleri birleşerek (aşağı yukarı 2000 kişi) tamamen plansız bir biçimde yürümeye başladılar. Ludendorff grubu Bavyera Savunma Bakanlığı’na doğru yürütmeye başladı ama Odeonsplatz’da Baron Michael von Godin komutasındaki 100 kişilik bir asker gurubu önlerini kesti. İki grubun çarpışmasında 16 Nazi ve 4 asker öldü. Hitler ve Göring yaralı halde kaçtılarsa da iki gün sonra yakalandılar.

Hitler kaçınca bütün yük Ludendorff’a kaldı. Ateş altında ilerlemeye devam eden Ludendorff Hitler’i bir korkak olarak addetti. 37′deki ölümüne kadar Hitler’in çıkarına çalışmayı reddetti. Ölüm merasiminde Hitler’in bulunmasını istemese de Hitler merasime katıldı fakat tek kelime etmedi.

Ritter von Danner
Polisin ve eyalet polisini durumdan üç dedektif haberdar etti. Major General Ritter von Danner 19. Alay’da bir harekat üssü kurdu ve bütün askeri birlikleri alarm durumuna geçirdi. Yine aynı sıralarda Yüzbaşı Karl Wild de emrindeki birliklerle gerektiğinde ateş açma izniyle von Kahr’ın idari binasını korumak için yola çıktı. 23.00 sularında von Danner, von Lossow’u darbeyi tanımamaya zorladı.

Çarşamba günü 3,000 Münih Üniversitesi öğrencisi ayaklandı ve Hitler’in tutuklandığını öğrendikleri cuma gününe kadar da ayaklanmayı devam ettirdiler.

Darbe girişiminden iki gün sonra Hitler yakalandı ve vatana ihanet suçundan yargılandı. Hermann Göring ve Rudolf Hess ise Avusturya’ya kaçmayı başarmışlardı. Nazi parti karargahları basıldı ve yayın organı Völkischer Beobachter (bkz. Wikipedia) yasaklandı.,

Hitler’in yargılanması 26 Şubat 1924′ten 1 Nisan 1924′e kadar sürdü. Hitler ve Hess vatana ihanetten 5′er yıla mahkum edildi. ve Festungshaft hapishanesine gönderildiler. Festungshaft hapishanelerin geneline göre çok daha iyi şartlara sahipti ve buraya amacı iyi fakat benimsediği yol yanlış olan kişiler yollanırdı.

Yine de, Hitler yargılanma sürecini düşüncelerini yaymak için bir araç olarak kullandığı. Mahkemede söylediği her söz ertesi gün gazetelerde yayınlandı. Bunun sonucunda da sadece 8 ay hapiste yattı. Rudendorff olay mahallinde şans eseri bulunduğunu söyleyerek suçlamalardan aklandı. Röhm serbest bırakıldı. Göring ise aldığı yaralar nedeniyle morfin ve diğer ağrı kesicilere bağlı hale geldi.



Hitler her ne kadar darbe girişiminde başarısız olsa da dolaylı yoldan bir zafer kazanmıştı. Birahane Darbesi sonucunda ilk propaganda zaferini kazandı ve halkın dikkatini fazlasıyla çekti. Hapiste geçirdiği zamanda Rudolf Hess’le birlikte Mein Kampf’ı yazdı. Ayrıca bu girişim gösterdi ki Hitler Alman halkının kalbini kazanmak istiyorsa yaptığı bütün girişimler kanuna uygun olmalıydı. Bu görüş ona daha sonraları Hitler Legalite yani Yasaya Uygun Hitler lakabının takılmasını sağladı.

Hiç yorum yok: