Ocak 14, 2012

Savaşın Akışını Değiştiren 10 Çarpışma Bölüm 2


[8] Leyte Körfezi Deniz Muharebesi

[7] Ludendorff Taaruzu


8 - Leyte Körfezi Deniz Muharebesi


Leyte Körfezi Deniz Muharebesi: çarpışmaya dahil olmuş gemilerin toplam ağırlığı ve çarpışmanın kapladığı alan bakımından tarihteki en büyük deniz savaşıdır -yüksek ihtimalle de uzun süre öyle kalacaktır. ABD donanması, Japon İmparatorluk Donanması ile 23 – 26 Ekim 1944′te Filipinler Takımadalarında karşılaştı. Dört muharebe yaşandı; bunların ikincisi olan Surigao Boğazı Muharebesi, iki denizüstü zırhlı donanmasının yine donanma ateşiyle savaştığı tarihteki son deniz savaşıdır.

Sibuyan Denizi’ndeki ilk çarpışmada Amerikan uçakları Japon Merkez Donanmasını pike yaparak bombalamış, tarihin en büyük iki zırhlısından biri olan Musashi’yi batırmış, ikizi Yamato ise kurtulmuştur. Bu çarpışmada Japon kruvazörü Myoko da Musashi ile batmıştır. Fakat bu iki kayba rağmen devasa Japon Donanması pek de endişeli değildi.

IJN Musashi
Aynı gece, Takeo Kurita Kuzey’den San Bernardino Geçidi’ne kadar olan kıskacı kapatırken, Güney Japon Donanması da Suriago Boğazı’nı geçerek Leyte Adası’nı kuşatmak için girişimde bulundu. Fakat ne yazık ki 6 savaş zırhlısı, 4 ağır kruvazör, 4 hafif kruvazör, 28 destroyer ve 39 torpido botundan oluşan Amerikan filosunun ortasına doğru akıma kapıldı ve görüşlerine girdi. Amerikalıların ateş açılması için verdikleri emir “Pearl Harbor”du. Ateş sonucunda Japon Güney Donanması’nın yarısı sulara gömülmüştü.

Ernest E. Evans
Ertesi sabah, son iki muharebe de yaşandı. Amiral Halsey, San Bernardino Boğazı’nı savunmasız bırakarak Güneye, Ozawa’nın yem olarak sürdüğü filoyu takip ederek bazı hatalar yapmıştı. Halsey onu yakaladı ve uçak gemilerinin uçak gemileriyle karşılaştığı muharebede büyük bir balyoz darbesi aldı. Aslında ona verilen emir, deniz piyadelerinin savaştığı Leyte sahilini korumaktı.

Merkez Filosu’nun karşısında artık kimse yoktu. Boğaza doğru ilerlediler ve sahilin güneyinden geçtiler. Aslında bir kaç salvoyla deniz piyadelerine cehennemi yaşatabilirdi. Ama bunun yerine eskort taşıyıcılar, destroyer ve destroyer eskortlarından oluşan ve deniz piyadelerini destekleyen ufak bir Amerikan filosuna doğru ilerlediler. Yaşanacak çarpışma harp tarihindeki en feci Davud-Goliath karşılaşmalarından biri o lacaktı.

USS Johnston’ın başındaki Lt. Cdr. Ernest E. Evans’ın çabaları sonucunda Amerikalılar geri çekilmeyi reddetti. Johnston gemisi için Japon Filosunun arasına dalması aslında bir kargo gemisinin bir savaş zırhlısına saldırması gibiydi, ama bu Evans’tan gelen bir emirdi ve yapılması gerekliydi. Johnston Japon Filosunun karşısında ufak Amerikan Filosuyla tam iki buçuk saat dayandı. Gemisi batan Evans öldü ve ölümünden sonra şahsına Onur Madalyası verildi. Geri kalan Amerikan gemilerinden beşi daha battı, ama karşıdan da dört gemi batırmayı başarmışlardı. Bu uğraşları sonucunda Japon gemileri çarpışmayı sürdürerek daha fazla kayıp vermekten korktu ve geri çekildi.

Leyte Körfezi, Japon İmparatorluğu’nu bütün petrol rezervlerinden mahrum bırakarak Amerikalılara inanılmaz bir avantaj verdi. Filipinler olmayınca, Japonlar çok daha hızlı çökmeye başladı.


7 - Ludendorff Taarruzu

Erich Ludendorff

Birinci Dünya Savaşı’nın 1918 Bahar Taaruzu -daha sonra Alman komutan Erich Ludendorff’un adıyla anılmıştır- Almanların geçmiş 4 yılın çıkmazını kırmak ve müttefik ordusunu bozguna uğratmak için son girişimidir. Ludendorff, Amerikalılar devasa endüstrisiyle işe karışmadan alabildiğince toprak alabilmek için bu saldırıya zorlanmıştır.

Brest-Litowsk Antlaşması’nın imzalamasını takiben 50 yeni Alman tümeni Batı Cephesi’ne geri döndü. Ludendroff saldırıyı 21 Mart’ta başlattı. 5 ay sonraya, 18 Temmuz’a kadar saldırı sürdü. Fransa’daki Arras’tan La Fere’ye kadar olan 43 millik Amerikan, Fransız ve İngiliz hattına yaklaşık olarak 1 milyon asker yolladı. Almanları sayı olarak yakın ama savaşmaktan yorgun eşit sayıda asker karşıladı. 1915′ten 1917′ye kadar Almanlar siper kazmış ve Müttefiklerin üzerlerine gelmesine razı olmuştu.

Almanlar hattı mükemmel derecede iyi ittiler. 1914′ten beri Batı Cephesinde aldıklarından daha fazla toprak aldılar. Ama Almanlar bölgeyi çok uzun süre ellerinde tutamadı. Zira Müttefik kuvvetleri defansif savaşıyor, Almanların üstlerine gelmesini ve kendilerini hırpalamalarına izin veriyordu. Roller tamamen değiştirmişti.

John Pershing
5 ayın sonunda, Almanlar oldukça yourlmuş, 688,341 kayıp vermişlerdi. Müttefkilerde de 851,374 ölü, yaralı ve kayıp vardı. Bu rakamlar insanlık tarihinde o güne kadarki en ölümcül çarpışmanın yaşandığını gösteriyor. Ama nihayetinde Amerikanlar haziran ayında General John "Blackjack" Pershing komutasında Belleau Ormanı'na geldi ve müttefiklere büyük bir destek verdi. Anında karşı saldırıya geçen Müttefik kuvvetleri, ağustosun ayının sonlarına doğru Almanlar’ın aldığı bütün toprakları geri kazandılar. Ardından Almanların moralini yok eden ve evlerine gönderen Yüz Gün Taaruzu'nu başlattılar. Alman İmparatorluğu çöktü ve Birinci Dünya Savaşı bitti.

Ludendorff Taaruzu Almanlar için bir “Pyrrhic Victory” olmuştur. İlk başta büyük kazançlar sağlamış, ama sonunda kendini yok etmiştir. Eğer Ludendorff taaruzu emretmemiş olsaydı, belki de savaş birkaç yıl daha uzayacaktı.

Hiç yorum yok: